Reggio Emilia yaklaşımı ikinci dünya savaşı sonrasında Loris Malaguzzi öncülüğünde İtalya’da bir özgürlük hareketi olarak kendini göstermiş ve günümüze kadar ulaşmıştır. Bu özgürlük hareketi içerisinde de kadınların mücadelesi ve çalışmaları büyük önem taşımaktadır. Ülkemizde de Reggo Emilia yaklaşımını benimseyen okullar bulunmaktadır.

Reggio Emilia yaklaşımında özgürlük ön plandadır ve geleneksel yöntemler reddedilmiştir. Çocuklar istedikleri şekilde araştırır, öğrenir, malzemeleri kendileri seçerler ve dinleyici konumunda değillerdir. Bu yaklaşımda çocuklar, öğrenmeye istekli, sevgi dolu, güçlü, potansiyeli yüksek, yetenekli bireyler olarak görülmektedir.

Reggio Emilia okullarında sanat ön plandadır, sanat bir döngü içindedir. Çünkü sanat ile çocuk kendini ifade eder ve bilgiyi yapılandırmasında önemlidir. Bu yaklaşım sonuca değil sürece bakar. Çocukların nasıl öğrendiği önemlidir.

Bu yaklaşımı bütün kültürlerde uygulanabilecek bir yöntemdir. Çünkü bu yaklaşımda belli bir program yoktur amacını anladıktan sonra kültüre göre programlar hazırlanabilir. Amaç, öğretmenin “pusula” rolünü üslenerek çocuğa rehber olması ve çocuğun kendi öğrenme hızını ve kapasitesini üst düzeye çıkarmaktadır.

Öğretmen meraklı, araştırmacı çocuklara rehber konumundadır. Çocuklara yol gösterici ve araştırmasına fırsat verir. Öğretmenler sınıf içi aktivite, projeler ve mini atölyede çocukları gözlemler ve değerlendirir.

Reggio Emilia yaklaşımında amaç; çocukları olumsuz etkileyecek her türlü olay ve toplumsal politikaları engellemek, çocukların çevreden gelecek her türlü baskıya karşı koyabilecek şekilde kapasitelerini kullanmalarını sağlamak, çocukların kendilerini rahatça ifade edebilecek özgürlüğü tanımak, çocuklara öğrenmeleri için fırsatlar sunmak ve projeler sağlamaktır.

SINIF ORTAMI

Sınıf ortamı çocukların rahatça hareket edebilecekleri ve yaratıcılıklarına katkı sağlayacak şekilde planlanmıştır. Hem çocukların tek başına vakit geçirebilecekleri hem de diğer çocuklarla etkileşim sağlayacak şekilde düzenlenmiştir. Sınıflar camlarla ayrılarak çocukların birbirlerini gözlemlemelerine de fırsat verilmiştir.

Sınıflardaki çocukların ilgilerini çekebilecek farklı materyaller yer almaktadır. Örneğin; çeşitli şekillerde aynalar (üçgen çatı şeklinde vb. aynalar). Bu aynalar çocukların kendilerini görmelerini ve kendi kimliklerini oluşturmak için bir temel olarak görülür. Sınıflar sade ve kullanışlıdır. Genellikle büyük cam pençelere vardır. Okulda “Piazza” adı verilen çocukların birlikte vakit geçirdikleri ortak bir alan vardır. Çocuklar burada sosyal olarak uyum sağlamayı öğrenirler ve enerjilerini boşaltırlar. Duvarlarda genellikle çocukların yaptıkları projeler ve bu projelerin planları asılıdır. Böylelikle çocuklar projeleri hem takip olur hem de gözlemleme fırsatı bulurlar.

Projeler

Reggio Emilia yaklaşımında projeler, çocukların bir fikri derinlemesine inceleme fırsatı sağlar. Projeler çocukların bir konu hakkında gözlem yapma, inceleme, yorumlama ve planlama yapmasına olanak sağlar.

Projelerin konuları genellikle çocuklar tarafından belirlenir. Projeler büyük ya da küçük çaplı olabilir. Grupların sayısı da farklılık gösterebilir. Projelerde; boyalar, ağaç, su, fotoğraflar akla gelebilecek birçok materyal kullanılır ve sınıfta, bahçede her ortamda proje yapılabilir.

Çocuk Gelişimci Sena ARMUTLU

EĞİTİMDE FARKLI YAKLAŞIMLAR “WALDORF EĞİTİMİ” yazımızı okumak için buraya tıklayın.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.